30 Ocak 2014 Perşembe

Yalnızlığın İçindeki Ses

 
     Hayatımda insanlar bana hep en yakın dostun kim diye sorarlardı.Bunu bende kendime defalarca sormuşluğum vardır.Bu yüzden bende herkes gibi insanları güvenebileceğim biri diye mi sınardım hep.Çoğu bu sınavı geçemezdi.Aralarından bir kaç kişi geçmeyi başarmıştı fakat yine de onları bir bütünüm olarak göremiyordum evet dostlarımdı ama içimdeki ayrı parçalardı.
 
    Sonra tekrardan bir sınav yaptım.Bu sefer sınava yeni biri katılmıştı.O kişi bendim.İç sesimdi.Doğduğumdan beri yanımda olan her acımı paylaşan,benimle gülen,öğrenen,beni ben yapan benliğim vardı.Sınav bittiğinde anlamıştım.Kağıtta yazan yazıyı görünce gülümsemiştim."Hayata hoş geldin." yazıyordu.Kendimi hiç dahil etmemiştim bu hayata,her kesin kendince bir acısı vardır benimde olduğu gibi...Çocukluğumdan beri beni kovalayan bir acı.Koşmaktan etrafı seyredememiştim.Belki soluklansam onunla tanışacaktım.O zamanlar bir yoldaşım olacaktı.Gelecekte için 7 yaşımda kurduğum dünyaya rehberlik edebilirdi.Belki...


 
 

    Geç tanışmamıza rağmen yine de bana destek oldu.Oysa benim bir zamanlar hatalarıma karşı uyarmasına ,bana destek olmasına rağmen sesi beni rahatsız ettiği için onu istememiştim ve o bana en derin fısıltısıyla "Hiç bir şey için geç değil,senin her zaman her zaman umudun olmaya, geleceğe bir adım daha ilerlemeye yardım edeceğim." dedi.
 
   İşte dostluk buydu.Hayalleriniz,idealleriniz,umudumuzdu.Yalnızlığın içindeki fısıltıdır dostluk...

   Dış sesiniz iç sesinizin sansürlenmiş halidir  ve sakın unutmayın sansürlenmiş gerçekler hiç bir zaman gerçek yolu göstermez.


                                                                                                                                            Mia..