3 Temmuz 2013 Çarşamba

BENİ ARA


 Bence bu bir insanlık dramı, vahim içler acısı bir durum, insanlığın derin yarası. Neden seni aramak zorundayım ben arkadaşım. Bu konuda çok doluyum. Hayatım boyunca yaşadığım bir sorun. Ben bırak seni aramayı sen aradığında telefonun açmak istemiyorum. Şimdi olaya açıklık getirelim. Burada kastettiğim kişi sevmediğim insanlar değil aksine sevdiğim insanlar.

 Tip 1 insanın düşüncesi:  herkes birbirin aramak zorunda çünkü öyle sebebi yok. Buna yorum dahi yapamıyorum. Ben neden ortada hiçbir amaç yokken insanlarla sadece sesten oluşan bir iletişim kurayım? Dikkat bu tip insan ararken kendide keyif almıyor sadece ödev bilinciyle insanları arıyor.
Buna örnek benim arkadaşım okuldan evli ve haftada iki kez kayınvalidesini arıyormuş. Ben tabi şoka girdim saf bir şekilde neden ya ne amaçla dedim. Cevap belli öyle aramam lazım aramazsam hiç aramadın derler küserler  falan sorun olur dedi.

 Tip2 insanın düşüncesi: ama ben özlüyorum konuşmak istiyorum. Tamam daha makul peki neden karşı tarafa özlememe hakkı vermiyorsun. Ya da özlemenin tek belirtisi telefon açmak mı? Bu insan konuşmaktan keyif aldığı kişileri arar. Ama karşı tarafın onu reddetme şansı yoktur direk küser

 Tip3 insanın düşüncesi: sevgi sadece aramayla ölçülür. Arıyorsa seviyor aramıyorsa sevmiyordur. Arama sıklığı da sevgi seviyesi… bu duygusal bir insandır sevimlidir iyidir hoştur ama uzun vadede bu da küser

 Tip4 insanın düşüncesi: bağımız kopmasın! Kasan insandır hiç çekilmez koala gibi yapışır diğer tüm tiplere derdini anlatabilirsin ama buna asla saplantı haline getirir telefonu açmazsan onu artık görmek istemediğini her şeyin bittiğini düşünür.

 Ben ve benim gibilerin düşüncesi:  telefonla konuşmayı sevmiyorum. Herkesten anlayış göstermesini bekliyorum gibi son derece masumane ve en doğal hak.  İnsanın sevgisi aramakla ölçülemez ve telefonla konuşularak özlem giderilemez.  Bu baskılar yüzünden telefonun icad edildiği güne söven biri olarak yine de bunu kendi asosyaliğime bağlayabilirim. Beklide gerçekten herkes birbirini aramalıdır böyle amaçsızca fütursuzca…..


 Şöyle sıkıca sarılmanın yerini ne tutabilir ki… 

                                                               MARCEL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder